Haberi Dinle
Bu haberin ses dosyasý henüz hazýr deðil.
5 YÖK üyesinden sert açýklama
AA
Giriþ Saati : 14.01.2009 19:31
YÖK'ün 5 üyesi tarafýndan yapýlan ortak açýklamada, ''Son dönemde, öðretim elemaný baþta olmak üzere yeterli kaynak ve alt yapý oluþturulmadan çok sayýda yeni üniversite açýlmasý, kontenjanlarýn önemli ölçüde artýrýlmasý, çok sayýda vakýf üniversitesinin kurulmasýna izin verilmesi ve bu kararlarýn alelacele alýnmasý YÖK'teki siyasal iktidar yanlýsý tutumun ulaþtýðý boyutu vurgulamaktadýr'' denildi.
YÖK üyeleri Prof. Dr. Engin Ataç, Prof. Dr. Mustafa Ýlhan, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Prof. Dr. Fikret Þenses ve Bülent Serim imzasýyla ortak yazýlý açýklama yapýldý.
Açýklamada, ''Yükseköðretim Kurulunda son bir yýldaki geliþmeler, aþaðýdaki hususlarýn açýklanmasýný gerekli kýlmýþtýr'' denilerek, þunlar kaydedildi:
''Anayasa'da, YÖK üyelerinin Cumhurbaþkaný, Bakanlar Kurulu ve Üniversitelerarasý Kurul (ÜAK) olmak üzere üç farklý kontenjandan seçilmesi öngörülerek, konulara yaklaþýmda bir denge kurulmasý amaçlanmýþtýr. Oysa, Aralýk 2007'den baþlayarak YÖK Baþkanlýðý ve üyeliklerine yapýlan atamalar, YÖK Genel Kurulu'nda çoðunluðun, siyasal iktidarla ayný görüþü paylaþan kiþilerden oluþmasýna neden olmuþtur.
Son dönemde çok sayýda devlet ve vakýf üniversitelerinin kurulmuþ olmasý, yakýn gelecekte, ÜAK kontenjanýndan seçilecek üye bileþiminde de kuþkusuz ayný doðrultuda bir deðiþikliðe yol açabilecektir. Bu doðrultudaki deðiþim Genel Kurul bileþimiyle sýnýrlý kalmamýþ; yapýlaþma, YÖK'ün idari ve denetim kademelerine baþka kurumlardan atamalar yapýlarak pekiþtirilmiþtir.
YÖK Baþkaný'nýn TBMM Baþkaný ve Maliye Bakaný'yla görüþmeleri sýrasýnda daha ilk günlerde yaþananlarýn medyaya da yansýyan görünümü, bu yeni dönemde YÖK-Hükümet iliþkilerini tüm çýplaklýðýyla gözler önüne sermiþtir. YÖK Baþkaný'nýn, Genel Kurul'a danýþma ve konunun hukuksal ve bilimsel boyutunu dikkate alma gereksinimi duymadan, üniversitelere bir tatil günü, alelacele 'türban serbestisi' genelgesi göndermesi, Saðlýk ve Milli Eðitim Bakanlarýnýn YÖK Genel Kurulu yetkisindeki konularda, YÖK kararýndan önce kamuoyuna demeçler vermesi bu iliþkinin ulaþtýðý boyutu göstermektedir. Bunun gibi, YÖK Baþkaný da Genel Kurul yetkisinde olan konularda, kamuoyuna karar alýnmýþcasýna önceden demeçler verebilmektedir.
Son bir yýlda atanan YÖK üyelerinin ve üniversite rektörlerinin çoðunlukla, son genel seçimlerde iktidar partisi milletvekili adaylarý, iktidar partisi yanlýlýklarý çeþitli iliþkileriyle kamuoyunca bilinen kiþiler ya da 'türbana özgürlük bildirisi'ne imza koyan akademikler arasýndan seçilmesi ve alýnan kararlarýn tümünün, hiçbir sapma göstermeden YÖK Genel Kurulu'na bu dönemde egemen olan görüþ doðrultusundaki 'blok oylar' sonucunda alýnmýþ olmasý, yalnýzca yükseköðretim üst kuruluþu olan YÖK açýsýndan deðil, tüm yükseköðretim kurumlarý açýsýndan kaygý verici bir durumdur.''
''KARÞITLARI SÝNDÝRME POLÝTÝKASI''
Açýklamada, ''Böyle bir ortamýn, kaçýnýlmaz olarak, öðrencisinden öðretim üyesine yükseköðretim kuruluþlarýnýn tüm mensuplarý arasýnda kendilerini doðrudan ilgilendiren konularda bile yýlgýnlýða ve suskunluða yol açtýðý'' savunularak, ''Oysa, yükseköðretim kuruluþlarý, demokrasinin en yaygýn biçimde iþlerlik kazanmasý konusunda da toplumda öncü ve örnek olmasý gereken kuruluþlardýr'' denildi.
''YÖK Genel Kurulu'nun deðiþen yapýsý içinde son bir yýlda aldýðý kararlarýn, hükümet ile YÖK arasýndaki etkileþim ve yaklaþan yerel seçimler baðlamýnda deðerlendirmek gerektiði'' kaydedilen açýklamada, þöyle devam edildi:
''Son dönemde, öðretim elemaný baþta olmak üzere yeterli kaynak ve alt yapý oluþturulmadan, hiçbir ülkede benzeri görülmemiþ bir hýzda çok sayýda yeni üniversite açýlmasý, ayný özensiz tutumla üniversite kontenjanlarýnýn önemli ölçüde artýrýlmýþ olmasý, çok sayýda vakýf üniversitesinin kurulmasýna izin verilmesi ve buna iliþkin kararlarýn gerekli danýþma mekanizmalarý iþletilmeden alelacele alýnmasý da YÖK'teki siyasal iktidar yanlýsý tutumun ulaþtýðý boyutu vurgulamaktadýr.
ÜAK tarafýndan YÖK üyeliðine seçilen ve uluslararasý üne sahip bir sayýn öðretim üyesinin, aradan geçen uzun süreye karþýn, önceleri sonucu hiçbir biçimde etkilemeyen oy sayým hatasý, sonra da hakkýnda açýlan ve sürüncemede býrakýlan soruþturma gibi bahanelerle önünün kesilmesini, YÖK Genel Kurulu'nda ÜAK'ýn temsilini eksik býrakmanýn ötesinde, en hafifinden yakýþýksýz bir 'karþýtlarý sindirme' politikasý olarak deðerlendirmek gerekir. Bu yaklaþým, kimi üniversitelerimizde bu dönemde atanan rektörlerin, kendilerinden farklý düþünen akademik yöneticileri ve öðretim elemanlarýný sindirme çabalarýnda da yansýmasýný bulmaktadýr.''
''RAFA KALDIRILDI''
Açýklamada, ''bir önceki dönemde hazýrlanan ve 2007 yýlýnda YÖK Genel Kurulunda kabul edilen Yükseköðretim Strateji Raporu'nun ''kamu görevinde süreklilik ilkesi hiçe sayýlarak tümüyle rafa kaldýrýldýðý'' öne sürüldü.
''Son bir yýl, kuruluþundan bu yana deðiþik toplum kesimlerinden, birçoðu haklý eleþtiriler alan YÖK'e, öz eleþtirel bir yaklaþýmla evrensel ve demokratik açýlýmlar saðlamayý amaçlayan bu raporun temel ilkelerinin tam tersi yönde yol izlendiði bir dönem olmuþtur'' denilen açýklamada, þu görüþler savunuldu:
''Strateji Raporu'nda öngörüldüðü üzere yetkilerin üniversitelerimize devredilmesi yerine, üniversitelerimizin kendi akademik kadrolarýný oluþturmalarýna, çýkarýlan yönetmeliklerle engel olunmuþ, üniversite öðretim üyelerinin kendi akademik yöneticilerini seçme özgürlükleri, köklü demokrasi gelenekleri olan büyük üniversitelerdeki rektörlük seçim sonuçlarý bile dikkate alýnmayarak kýsýtlanmýþtýr. Üniversiteleri doðrudan ilgilendiren konularda bile üniversitelere danýþma gereksinimi duymayan, bu danýþma sürecini ýsrarlý isteklerimiz sonucunda ancak kimi konularda, o da kýsmen iþleten bir anlayýþla karþý karþýyayýz. Bu anlayýþ, geçtiðimiz ay içinde yapýlan mesleki ve teknik yükseköðretimin yeniden düzenlenmesi sürecinde Üniversitelerarasý Kurul ve kimi diðer ilgili kuruluþlarýn görüþlerine baþvurmamakta direnen, ardýndan akademiklerin kamu kurumu niteliðindeki meslek örgütlerinin yönetim ve denetim görevlerinde izin almadan çalýþamayacaklarý konusunda, hukuksal doðruluðu tartýþmalý genelge yayýmlayan bir anlayýþtýr.
Bu durum, YÖK'e bugün egemen olan kadrolarýn demokrasi anlayýþýnýn, yine siyaset tarafýndan yönlendirilmiþ 'türbana özgürlük' ve benzeri amaçlarla sýnýrlý olduðunu göstermektedir. Önümüzdeki günlerde YÖK Genel Kurulu gündemine geleceði basýndan öðrenilen üniversiteye giriþ sistemiyle ilgili düzenlemenin de, ülkenin geleceði için böyle bir sistem deðiþikliðine gerek olup olmadýðýnýn tartýþýlarak ortak akýlla bulunmasý yerine, yine siyaset tarafýndan yönlendirilen ögeler içereceði kaygýsýný taþýmaktayýz. Bu tutum, YÖK'ü anayasal bir kurum olma çizgisinden hýzla uzaklaþtýrmakta ve kabul edilemez sonuçlar doðurmaktadýr. Hangi doðrultuda olursa olsun siyasetle bu denli iç içe bir yükseköðretim üst kuruluþu üniversite özerkliðinin güvencesi olmak bir yana onun en büyük engeli olacaktýr.''
''Anayasal kuruluþlarýn yýpratýcý iç çekiþmelerden arýnmýþ olmasýnýn kendilerinin de benimsediði temel bir yaklaþým tarzý olduðu'' dile getirilen açýklamada, ''Ana hatlarýyla özetlemeye çalýþtýðýmýz güçlüklere karþýn Anayasa'da ve diðer yasalarda tanýmlanan görevlerimizi sürdürme gayreti içindeyiz. Kurul çalýþmalarýnýn en önemli ögesi olan uyumun ancak, insanlýðýn önemli bir mirasý olan üniversite kavramýnýn evrensel deðerleri ve baþta Anayasa olmak üzere yasalar çerçevesinde saðlanabileceðine inanýyoruz'' ifadelerine yer verildi.
Açýklamada, belirtilen geliþmelerden büyük kaygý duyulduðu kaydedilerek, ''Bu geliþmeler çerçevesindeki uygulamalara katýlmadýðýmýzý, bu uygulamalara dayanak olan kararlara toplantý aþamasýnda tepki gösterdiðimizi ve tutumumuzu karþý oy yazýlarýyla belgelediðimizi kamuoyunun bilgisine sunarýz'' denildi.

Yayýn tarihi: 14 Ocak 2009, Çarþamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/14//haber,125435B19A204641A1AA84B8C3FA29B2.html
Tüm haklarý saklýdýr.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGÝ BASIM A.Þ.