SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi


ADEM SÖZÜER Yani devlet, idarenin sorumluluğunu kabul etti, tazminat ödenmesini kabul etti ama bu sadece bu kararı veren iki yargıç için geçerli oldu...
TURGUT TARHANLI Düşünün, böyle bir şey olabilir mi?
ADEM SÖZÜER Sayın üst kurul (Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu) üyesi... Bu devlet sırları konusuyla en çok karşılaşan sizsiniz aslında ve Türkiye'nin bu bakımdan ne kadar büyük değişim yaşadığını en somut olarak siz yaşıyorsunuz. Birçok insan bazı şeyleri size soruyor ve siz de kararlar veriyorsunuz. Nedir Türkiye'deki anlayış ve uygulama?
H. NURİ YAŞAR
Türkiye devlet olarak enteresan. Mesela kamu sendikalarında grev yasağı var. Onların örgütlenmesinin zorla da olsa kabul etti ama herhangi bir şey olur diye toplu hareketin önünü kesiyor; toplu dilekçe yasağı var, toplu istifa yasağı var... "Toplu olmak "tan felaket korkusu var devletin. Grev yasağını kamu hizmetlerinin sürekliliği ilkesinin korunmasıyla gerekçelendiriyorlar. Oysa grev hakkının yaygın kullanıldığı Almanya, Fransa, İtalya vs gibi Avrupa ülkelerinde kamu hizmetleri bizden daha verimlidir.
Bilgi edinme meselesine gelince... Bu bizim yıllardır üzerinde çalıştığımız kanunun bürokrasi tarafından bir taraftan bölünerek (İdari Usul kısmı), diğer taraftan kırpılarak kuşa benzetilmiş halidir. Şimdi bürokrasi direnç noktaları aramakla meşgul. Gerçi henüz somut bir şey yok ama bazı kamu kurumlar yargı yoluna başvurmaya hevesli görünüyor. Bunun nedenlerinden biri, birçok kurumun kendini genel idari teşkilat içinde görmekten hoşlanmaması. Bizim kararlarımız onlara bulundukları yeri iyi tespit etmeleri ve varlıklarını abartmamaları gerektiğim hatırlattığı için bundan ıstırap duyuyorlar. Ancak ülkemizde modern idari teşkilat projesi gibi klasik varlığı da 27 Mayıs Anayasası ile tarumar olduğu için kırk yıllık bir alışkanlık insanlara doğru gibi geliyor. Özerklik adı altında genel idareden koparılmış kurumlar, üniversitelerden başlayarak halkın parasıyla beslenip halka kafa tutmayı seviyorlar. Şimdi bunlara bir de bağımsız idari otoriteler denilen kolluk ve düzenleme (regülasyon) kurumları eklendi. Benim kişisel kanaatim, bizim kurulun başbakanın otoritesinden yararlanması gerektiği yönünde. Ne Bilgi Edinme Kanunu ne de Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu, aslında şu andaki haliyle çok kapsamlı sonuçlara yol açacak durumda değil. Bizim kurulun iyi niyetinden ve belki biraz da cesaretinden kaynaklanan sonuçlara yol açıyor, buna da devam edecek. Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu'nun rahat çalışabilmesi için gereken donelerin değerini fark ettik. Mesela idari usul, devlet sırrı, ticari sır, kişisel verilerin korunması gibi konuların bu kanun içinde mutlaka olması gerekirdi. Bu hem kodifikasyonun amaçları bakımından fayı olacak, hem de kanun kirliliği denilen sorun ortaya çıkmayacaktı ama Ankara'da işlere böyle bakılmıyor.
Biz devlet sırrıyla karşılaştığımızda ne yapıyoruz? Devlet sırrını neye göre belirleyeceğimize dair bir kıstas yok bir kere. Yani devletin sırrından değil tersinden bakıyoruz olaya. Bir yurttaş olarak idarenin bir metni ele alış tarzında, normalin dışında bir nitelendirmesi varsa, buna daha şüpheyle bakıyoruz. Birey ve aklı başında inolarak baktığımızda, bunun sır olmaması gerekir dediğimiz şeye bakıyoruz. Sağduyu kriteri diyebiliriz buna. Bu devlet sırrıdır veya değildir diyoruz. Buradan bir sonuca varmak mümkün değil. Ticari sırlara baktığımızda da bir şey söyleme imkanımız yok. Biz şu anda Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu olarak idarenin yurttaşların taleplerine cevap verme sorumluluğu olmasına rağmen hukukumuzda, işlemeyen bu sistemi işletmeye çalışıyoruz. Aslında ayrıca bir kurula ihtiyaç olmaksızın alma hakkına hukuken sahip oldukları bilgi ve belgelen alamamalarından kaynaklanan eksikliği, bu kurul biraz gidermeye çalışıyor...


 1 .. 34  35  36  37  38  39  40  41  42   




Maya kehanetleri
Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli.

2012 yılı insanlığın...
Sabetay gerçeği
İzmirli Sabetay Sevi 1648'de 22 yaşında Mesihliğini ilan edip tarihin en gizemli hareketini...
Genelkurmay Başkanı Org. ÖZKÖK'ün Yıllık Değerlendirme Konuşması (20 Nisan 2005)
Değerli Komutan Arkadaşlarım,
Harp Akademilerinin değerli komutan, öğretmen, müdavim ve...
Yankesicilik dolandırıcılık ve kapkaç olaylarına karşı alınacak önlemler
* Yankesiciliğe karşı bayanların otobüse binerken ve alış veriş yaparken omuzlarında asılı bulunan...
Nostradamus'un sırlar dünyası
Nostradamus'un kehanetleri gerçek mi oluyor? Son depremler Fransız kâhinin işaret ettiği 2012'deki kıyametin...
Otonuzun güvenliği için alabileceğiniz önlemler
* Aracınızı risklerden uzak tutmak için öncelikle otoparklara veya iyi aydınlatılmış yerlere bırakmaya...
Lion'lar, Leo'lar, Lioness'ler kimler?
BM'nin tanıdığı ilk sivil toplum örgütü Lions, üyelerine göre insanlara hizmet etmeye zaman ayırıyor.
Derin Devlet
Derin devlet dizisi sona erdi. 6 gün Süleyman Demirel'i yazdık. 4 gün de Kenan Evren'i. En çok gelen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu